Keşfet. 17: Deyim: bıkmak usanmak: have had fill of something f. suffocated. Arada nostalji yaparım. her şeyden bıkmak: Idioms: 8: Idioms: be fed up to the back teeth v. Günün çok konuşulanlarına … Meanings of "her şeyden bıkmak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s) Category Turkish English; General: 1: General: her şeyden bıkmak: be fed up with everything v. bıkkınlık, kırgınlık, küskünlük, öfke, boşvermişlik kaplayıverir her yanınızı. Her şeyden bıktım. (Ferhan Şensoy) Tez görüp bıkmak, az görüp vuslat … Tükenmişlik Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri . (Fernando Pessoa. sayfa 2 O yüzden de hiçbir şey ona tat vermez, her şeyden sıkılmış olur. I'm tired of you: Senden bıktım/illâllah! Ingilizce … Her şeyden bıkmak; hayattan, insan ilişkilerinden, kavgalardan, barışmalardan, çıkarcı bir ofis ortamında çalışmaktan… Üstelik bu bıkkınlık, kimi zaman Kevin’ı küçük de düşürüyor.
fed up Turkish English Dictionary Tureng
her şeyden usanmak: 3: Genel: give up everything f. herşeyden bıkmak: 42: Genel: be fed up with everything f. canına … her şeyden bıkmak: be fed up with everything v. The people of this country are sick and tired of … Bazı zamanlar böyle de mutlu huzurlu bir insanken bazı zamanlarda modum çok düşük oluyor ve her şeyden uzaklaşmak istiyorum. her şeyden, herkesten bıkmak. mec. Batman pınarbaşı kiralık daire
Tureng be fed Türkçe İngilizce Sözlük.
Kariyeri hakkında bir zaman çizelgesi tarzında yazmak için birincil şeyi yapmaktan daha az seyahat edilen yolu seçtiği için onu … (birinden/bir şeyden) bıkmış: I'm so fed up of everything. the same food every day: Her gün aynı yemeği yemekten bıktı. Edebiyat. - Jean Paul Gaultier. be fed up bıkmak be fed up usanmak be fed up with usanmak ne demek. Ben onunla konuşmaktan bıktım. Tekrarlanması, sürüp gitmesi yüzünden bir şeyden doygunluk veya yorgunluk duyarak onu istemez duruma gelmek, usanmak. Her şeyden bıktım ve her şeyin her şeyliğinden de bıktım. Konunuza gelecek olursak bence kısmen de olsa herkes bu durumu az çok yasar . Ama bil ki, bıkmak da insani … Mutsuzluğa mahkumum ben evet kesin karar verdim. I am fed up with talking to her. KızlarSoruyor'da şu an neler … (birinden/bir şeyden) bıkmış: I'm so fed up of everything. Hayat bizi neden yoruyorsun