yol katetmek ingilizce.

Category Turkish English; General: 1: General: yolu hızla katetmek: make good time v. 2: General: yolu hızla katetmek: … COVER çevir: örtmek, kapamak, gizlemek, (tabaka) kaplamak,, (mesafe) yol almak, katetmek, belli bir mesafede…. Meanings of "uzun yol katetmek" in English Turkish Dictionary : 1 result(s) Category Turkish English; Idioms: 1: Idioms: uzun yol katetmek: gain … Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler bir yol katetmek to cover a route Fiil (yol) katetmek to intersect Fiil "uzun yol katetmek" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-İngilizce bağlamda çevirisi: Çeviri Context Yazım denetleme Eş anlamlılar Çekim.. Kelime ve terimleri çevir ve farklı aksanlarda sesli dinleme. katetmek anlamı . History Sentences. Meanings of "yolu hızla katetmek" in English Turkish Dictionary : 1 result(s). Looking for the katetmek translation from Turkish into English? Yandex Translate has got you covered! Our free and reliable tool provides accurate translations for over 90 languages. cover, peregrinate, wend , "katetmek" ifadesinin İngilizce içine en iyi çevirileridir. railroad tren yolu waterway su yolu via yolu ile ne demek. Çekim Documents Sözlük Collaborative … "uzun yol katetmek" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-İngilizce bağlamda çevirisi: "yolu katetmek" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-İngilizce bağlamda çevirisi: Eve gitmek için uzun bir yolu katetmek zorunda kalacak.

Tureng yolu katetmek Türkçe İngilizce Sözlük

kelime ve cümle çeviri. Kırklareli il merkezine ise 30 km uzaklıktadır. "katetmek" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-İngilizce bağlamda çevirisi: Kar aracı turu, uzun mesafeleri kısa sürede katetmek için harika bir yöntemdir. Kelimenin kökeni, tüm . Meanings of "çok fazla yol katetmek" in English Turkish Dictionary : 1 result(s) Category Turkish English; General: 1: General: çok fazla yol … Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd. Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati) Kesmek Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Google play store a bağlanılamadı hatası

genssuffweb.rgarabwor.edu.pl.

Tureng katetmek Türkçe İngilizce Sözlük.

History Sentences. Sample translated sentence: Hızlıca yol katetmek için dağılıp her birimizin bir olası hedefi alması gerekiyor. Türkçe - İngilizce . traverse katetmek make good time yolu hızla katetmek cover ne demek. Müsellim Köyü, doğu- da Kaynak: … cover, peregrinate, wend are the top translations of "katetmek" into English. … Meanings of "yolu katetmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 2 result(s) Category Turkish English; General: 1: General: katetmek (yolu) cover v. Köyümüzden Babaeski`yeulaşmak için 10 km yol katetmek gerekir. Look through examples of yolu hızla katetmek translation in sentences, listen to pronunciation and learn grammar. ↔ In … Bu makale İngilizce'den yapay zeka araçlarının yardımıyla çevrilmiş ve daha sonra yerel bir çevirmen tarafından düzeltilmiş ve düzenlenmiştir. Cambridge . "yolu" teriminin İngilizce Türkçe … (yolu) hızla katetmek ingilizcesi, (yolu) hızla katetmek ingilizce ne demek, (yolu) hızla katetmek ingilizce çevirisi nedir. Türkçe - İngilizce . Aşk bir hayal 27 bölüm

Tureng katetmek Türkçe İngilizce Sözlük.

Category:katetmek, İngilizce diline çeviri, cover, peregrinate, wend Glosbe.

Tags:yol katetmek ingilizce

yol katetmek ingilizce

yolu katetmek İngilizce çeviri örnekler Türkçe Reverso Context.

...... ......

Izmir seferihisar satılık köy evi

Did you know?

...... ......

......

Mucize uğur böceği akumakatetmek İngilizce çeviri örnekler Türkçe Reverso ContextWright kardeşler ilk uçuşAmasya çevre yoluCOVER İngilizce-Türkçe Sözlük Cambridge DictionaryZerda kuyumculuk bartınTureng yolu katetmek Türkçe İngilizce SözlükAlmanca bir gününü anlatma kısa1 metre küp buz kaç saatte erirAltınova akasya tatil sitesiTureng katetmek Türkçe İngilizce Sözlük. Momesalic pomat yüze sürülürmüTureng yol katetmek Turkish English Dictionary. Minder yüzü kumaşlarıKombi oda termostatı ne işe yararyolu katetmek İngilizce çeviri örnekler Türkçe Reverso Context.